top of page
IMG_3051_düzenlendi.jpg

Bobby McFerrin'le Şarkı Söylemek!

İrem Arslan

27.09.2019

6 Mayıs 2019 hayatımın açık ara en güzel günüydü. Bobby McFerrin ve Gimme 5’la konser vermek bir yana, o gün itibariyle sanki hayata ve kendime bakış açım geri dönmemecesine değişti. Öyle güzel bir his!

Malumunuz Türkiye’de özgüvensizlik kanımıza işlemiş, ailelerimizde, okullarımızda ya ezilmişiz, ya da hep alttan almayı, kendini önemsememeyi ve en nihayetinde yaptığı işi ve kendini (ve çoğu kez başkalarını da) ciddiye almamayı öğrenmişiz. Eskaza bir Türk olarak sahne işlerine bulaştıysanız, burda kocaman bir varoluşsal kriz patlak veriyor. Şimdi ben çok mu utangaç görünüyorum, yoksa çok mu ortadayım, sesim çok mu çıktı, bana mı bakıyor herkes, ay nasıl göründüm acaba? Burda olmayı hak ediyor muyum? Hayır neden ben yani?…

Biz bu ruh halini ve öğrenilmiş çaresizliklerimizi kabul edip kendimizle, sevdiğimiz, yaptığımız müzik ve sahne işiyle ilgili etraflıca çalışmaya başlayalı 5 yıl kadar oluyor. Mart 2015’te bir araya geldiğimiz günden itibaren bize bizden çok güvenen, ileri görüşlü şefimiz ve sanat yönetmenimiz Başak Doğan liderliğinde müzikal çalışmalarımızın yanında, ifade, duruş, özgüven, koro içinde ve seyirci ile iletişim üzerine çalışıyoruz, yaratıcılığımızın sınırlarını zorlayıp hep bir adım ileri atıyoruz.  Koro kurulduktan kısa bir süre sonra “Circle Singing” tekniği ile ilk toplu doğaçlama çalışmalarımıza başladık. Kendimizi geliştirme çalışmalarımız Başak’ın Danimarka Kraliyet Konservatuvarı’nda yaptığı “Ritmik Koro Şefliği” yüksek lisansı ile ivme kazandı.

Vocal painting tekniği (VOPA- Prof. Jim Daus Hjernøe tarafından geliştirilmiş 75 el işaretinden oluşan ileri bir toplu vokal doğaçlama tekniği) ve “akıllı koro” metodu hızlı öğrenme yolculuğumuzda bize çok şey kattı.
Provalarımız yetmedi, konserlerde seyircimizle doğaçlama yapmaya başladık, her seferinde biraz daha uzun ve bir öncekinden daha iyi oldu. Dünya çapında festivallere katıldık, Türkiye’de ve dünyada çok güzel etkinliklerde ve mekanlarda sahne aldık, yetmedi Ayvalık’ta kendi uluslararası koro festivalimizi yaptık. Yerimizde durmayı sevmiyoruz, hep bir adım ileri, birlikte hayaller kuruyoruz, çalışınca tek tek ulaşıyoruz hayallerimize, Başak hep bizden bir adım önde, bir bakıyoruz yine aklımıza gelmeyecek şeyleri hayal etmiş bizim için.

2018’de tüm zamanların en iyi doğaçlama sanatçılarından Bobby McFerrin’le (ki kendisi aynı zamanda VOPA’nın ilham kaynağı) konser yapmamızın hayalini kurdu, birkaç ay sonra da bize müjdeyi verdi, Bobby McFerrin ve muhteşem akapella grubu Gimme 5’la birlikte şarkı söyleyecektik.

16 Şubat - 6 Mayıs arası konser için bir kamp dönemine girdik. Başak’la farklı doğaçlama teknikleri, Ezgi Ay’la sahne duruşu ve fiziksel farkındalık çalıştık.  Farklı mikrofon tipleri ve teknik ekipmana hazırlıklı olmak için Hayyam Stüdyoları’nda teknik prova aldık, 4 senelik kıyafet sponsorumuz Koton bu konsere özel kombinler hazırladı.

Akla hayale sığmaz bir şey! Kimin aklına gelir bir koroya girerken Bobby McFerrin’le Zorlu Ana Sahne’de konser vereceği ?!
Ve büyük gün geldi…konserden önce kimseyi uyku tutmadı, erkenden buluştuk PSM’nin önünde, herkes aşırı heyecanlıydı. 5’te soundcheck için sahneye çıktık, inanılmaz başarılı, Bobby McFerrin’le senelerdir birlikte çalışan, bir ses mühendisimiz vardı, 10 dakikada işini bitirdi ve hayatımızda duyduğumuz en iyi akapella tınısını duyurdu bize. 2000 kişilik dev bir salonda mikrofon yokmuşçasına yakın ve kaynaşık bir ses. Tabii biz o güne kadar Bobby McFerrin’le ilgili bulduğumuz her şeyi okuduk, tonla video izledik, tanıyan herkese sorduk, kime sorsak bize “soundcheck’ten önce göremezsiniz, gelir 5 dk soundcheck’ini alır gider” dediler.

Önce Gimme 5 üyeleri; Rhiannon, Joey Blake and David Worm geldi sahneye, biraz soru & cevap tekniğiyle çalıştık, farklı doğaçlama teknikleriyle canlı düzenlemeler yaptılar. Bir 15 dakika kadar sonra kenarda Bobby McFerrin göründü, hala düşündükçe heyecanlanıyorum, hepimizin idolü, doğaçlamanın öncüsü, vokal müziğin dehası oracıkta yanımızdaydı!

Biz en fazla 4 sese ayırır bizi herhalde derken 8 sesli düzenlemeler yapmaya başladı. E beğenmese yapmaz, o yeni şeyler yaptıkça biz heyecanlandık, gaza geldik, biz güzel söyledikçe o biraz daha zorladı derken, soundcheck 2 saat sürdü! Bambaşka türlerden, bambaşka ritm ve tınılardan oluşan rüya gibi bir 2 saatti, daha önce duyduğumuz, söylediğimiz hiçbir şeye benzemiyordu.  Elimizde mikrofonlar öylece bütün enerjimizi müziğe verdik, dünyada başka hiçbir şey yokmuşçasına o anda yaşadık, gülen gözlerle biz onlara baktık, onlar bize baktı. Rüya gibiydi!
Soundcheck sırasında ve sonrasında hem Bobby’den hem de ekibin geri kalanından çok güzel iltifatlar işittik. O kadar mutluyduk ki konser o güzel soundcheckten sonra bizim için pastada çilek oldu.

Yani öyle bir his ki! Her şey o anda oluyor ama hiçbir şey de tesadüf değil. 4 senedir birlikte harcadığımız emeğin, kendi hayatlarımızdan geçmişimizden getirdiğimiz deneyimlerin, yarattığımız sevgi ve umut dolu ortamın ve birlikte müzik yapmaya olan sevgimizin sonucunu gördük orda.

Nihayet giyindik, süslendik, konsere hazırlandık ve sahneye çıktık. Bobby McFerrin seyirciyi de müziğin içine dahil etmeyi çok seviyor malum, seyircili doğaçlama yaptık, bir baktık 2000 kişilik kocaman bir koro olmuşuz. Akapella müzik bambaşka bir şey, birlikte şarkı söylemeye başladığımızda sanki sadece ses yok, kalplerimiz bir araya gelip başka bir tür enerji yayıyor, havai fişekler patlıyor, renkli bulutlar geziniyor havada, mutluluk ve sevgi akıyor. Sihirli bir şey!

Rhiannon, Joey Blake ve David Worm hepsi kendi alanlarında inanılmaz! David muhteşem bir bas, Joey çok iyi bir gospelci, Rhiannon sözlü doğaçlamanın vardığı son nokta!
Konserin ortasında Bobby McFerrin repertuvarımızdan bir şarkı söylememizi istedi, bunu cidden hiç beklemiyorduk.

Hiç prova almadık, Başak bile çok şaşırdı, ne demek böyle özel bir konserde kendi repertuvarımızdan şarkı söylemek! Çok heyecanlandık, Bobby McFerrin’in bize güvenmiş olmasına ve böyle hoş bir jest yapmasına çok sevindik, 2018-2019 repertuvarımızın yıldızı Tchaka’yı söyledik.

Bir bakmışız ki, İstanbul’un en büyük salonunda, muhteşem bir seyircinin önünde Bobby McFerrin’in davetiyle şarkı söylüyoruz, vov!

Tam olarak ne zaman bu his geldi bilmiyorum ama konserin sonunda artık şundan emindim, biz bu sahnede olmayı gerçekten hak ediyorduk, böyle aşkla çalıştığımız ve müzik ürettiğimiz sürece ben de arkadaşlarım da her birimiz tek tek bu sahnede olmayı hak ediyorduk. İşte bu duygu o günü benim için bir dönüm noktası ve hayatımın en güzel günü yaptı. Konser bitip de PSM’nin önüne, her zamanki yerimize, çıktığımızda artık başka insanlardık, iki saatte bizim için dünyalar değişti.


Chromas olarak zaten kocaman sevgi dolu bir aileydik ama böyle bir şeyi birlikte yaşayınca insan daha bir kenetleniyor. Yaptıklarımızın sonucunu gördükçe gelecek projelerimiz için daha da çok çalışmaya başladık. Bu inanılmaz deneyimi canım koromla yaşadığım için kendimi çok şanslı hissediyorum ve o günün bir parçası olan başta Başak herkese çok çok teşekkür ediyorum. Daha nice güzel hisleri birlikte yaşayalım!

IMG_3277_düzenlendi.jpg

Benim için Chromas

Semih Değirmenci

27.08.2019

Chromas’a 2015’in sonunda girdim. Boğaziçi Üniversitesi’ni yeni kazanmıştım ve yaptığım ilk işlerden biri Chromas’a girmek oldu.

İlk provam dün gibi...

(Chromas'ın müziğini anlatmayacağım burada. Konserlerde anlatıyoruz zaten, konserlere gelin!)

2015 sonundan beri ise her pazar provadayım. Senede repertuara 14-15 yeni şarkı ekliyoruz. Her yaz, ya yurt içinde ya yurt dışında, en az bir büyük organizasyon yapıyoruz. 

2016 yazı Fransa’da, 2017 yazı Barselona’da geçti. 2018 yazında Ayvalık’ta uluslararası düzeyde bir koro festivali düzenledik. 2019 yazında ise işler büyüdü. Hollanda, Almanya ve Avusturya’da Avrupa turnesindeydik.

Yani dört mevsim gündemimde Chromas var.

Chromas’a gerçekten gönül verirseniz hayatınızda güzel şeyler oluyor.

Ondan sonra arkadaşlıklar var, ondan sonra hayaller... Şu an sahip olduğum arkadaşlarımın çoğu Chromas sayesinde. Hayallerim, Chromas sayesinde.

Yurt dışında katıldığımız festivallerde edindiğimiz, dünyanın dört bir yanından arkadaşlarla hala iletişimdeyiz. Başka festivallerde karşılaşıp mutlu oluyoruz.

 

İstanbul'da bombaların patladığı, terör saldırılarının bol olduğu bir seneydi. 2016’yı 2017’ye bağlayan gece Reina saldırısı yaşandı. Onlarca insan öldürüldü.

1 Ocak 2017, ülke bu olayı konuşuyor. Günlerden pazar, Chromas'ta prova günü. Prova iptal mi diye merak ederken, şefimiz Başak hayatta gördüğüm en doğru kararı verip provayı iptal etmedi. Prova için toplandığımızda herkesin yüzünden düşen bin parçaydı. İyi seneler dileklerinde bulunmayı bırakın, kimse kimseye nasıl olduğunu bile sormuyordu.

1 Ocak 2017 Pazar günü prova sonundaysa herkes hiç olmadığı kadar mutluydu. Müziğin birleştirici ve iyileştirici gücünü iliklerimize kadar yaşadığımız, inanılmaz bir andı.

1 Ocak 2017 Pazar’ı yaşadığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Eminim o gün orada olanlar da benimle aynı fikirdedir.

Yaşasın beraber yapılan sanat!

bottom of page